İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat 1923 günü Manisa temsilcisi Kazım Karabekir, Asım ve Fevzi Çakmak Paşalar ile Rus Büyükelçisi Aralof ve Azerbaycan Büyükelçisi İbrahim Abilof’un katılımları ile başlamıştır. Kongre, yeni Türkiye’nin İktisat Politikasını belirlemek amacıyla toplanmıştır.
İzmir İktisat Kongresi en son ne zaman yapıldı?
İzmir İktisat Kongresi veya I. İktisat Kongresi (17 Şubat-4 Mart 1923), İzmir’de Banka-Han binasında toplanan 1135 delege ile yeni Türkiye’nin ekonomik sorunlarının tartışıldığı bir kongredir.
17 Şubat 1923 iktisat kongresi neden izmirde yapıldı?
Birinci Türkiye İktisat Kongresi olarak da adlandırılan İzmir İktisat Kongresinin tarihi 17 Şubat 1923’dür. İktisat Kongresi’nin İzmir’de toplanmasının amacı, İzmir’in büyük bir ticaret merkezi olmasının yanında Yunan ordusunun yakıp yıktığı İzmir’i gazetecilere, Anadolu insanına ve yabancılara göstermektir.
İzmir’de 1923 yılında toplanan Türkiye iktisat Kongresi’nin önemi nedir?
17 Şubat – 4 Mart 1923’te yapılan İzmir İktisat Kongresi’ne işçi, çiftçi, tüccar, sanayici 1135 temsilci katıldı. Kongre sonunda Misak-ı İktisadî oy birliğiyle benimsendi. Ekonomi Andı olan misakın özü şöyleydi: -Ekonomide bağımsızlıktan fedakârlık edilmemeli.
Türkiye iktisat kongresi ne zaman yapıldı?
Zira her meslek grubu kendi kesiminin istek ve önerilerinin değişmeden kabul edilmesinde ısrarcı olmuştu. 17 Şubat 1923’te başlayan Türkiye İktisat Kongresi 4 Mart’ta tamamlanmıştı.
İzmir İktisat Kongresi hangi savaş sırasında?
İstiklal Savaşı bu yitik ve bedbaht şartlar altında yapılmış, vatan mucizevi bir şekilde kurtarılmış ve Türk ulusu yeniden dirilmişti. İlk iktisat kongresi de İstiklal Savaşı’nın 9 Eylül 1922’de fiilen sona erdiği İzmir’de, savaşın tüm yıkımının yaşandığı, kurtuluşun simgesi olan bu şehirde hemen 5 ay sonra toplandı.
Misak ı iktisadi ne zaman kabul edildi?
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderlik ettiği, 17 Şubat 1923 tarihi itibariyle ekonomik açıdan gerçekleştirilen ilk ciddi kongre Misak-ı İktisadi Kongresi’dir.
İzmir İktisat Kongresi neden izmirde yapıldı?
İzmir İktisat Kongresi, Lozan görüşmelerinin kesilmesinden sonra 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında toplanan bir kongredir. İzmir İktisat Kongresi’nin temel toplanma sebebi, ülkenin politik bağımsızlık hedefinin ekonomik bağımsızlık ile tamamlanmak istenmesidir.
İzmir iktisat kongresinde hangi kararlar alınmıştır?
İzmir İktisat Kongresi’nde Alınan Kararlar
Özel teşebbüse destek ve kredi sağlayacak iki devlet bankası kurulmalıdır. Dışarı ile rekabet edebilmek için sanayi bir bütünlük içinde kurulmalıdır.Yabancıların tekellerinden kaçınılmalıdır. şlanmalıdır. İşçilere amele değil işçi denmelidir.
17 Şubat 1923 te Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını ve politikaların belirlenmesini amaçlayan bir İzmir İktisat Kongresi’nde alınan kararlar nelerdir?
İzmir İktisat kongresinde alınan kararlar: · Yeni Türk Devleti Liberal bir ekonomi izlemelidir. · Hammaddesi yurt içinde bulunan sanayi dalları kurulmalıdır. · Küçük işletmelerden ve el işçiliğinden süratle büyük işletmeye geçilmelidir.
İzmir İktisat Kongresi’nde benimsenen temel düşünce nedir?
17 Şubat – 4 Mart 1923 tarihlerinde İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresinin en önemli kararlarını şöyle sıralamak mümkündür. 1.Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulması gerekmektedir. 2.El işçiliğinden ve küçük imalattan süratle fabrikaya veya büyük işletmeye geçilmelidir.
1923 te Izmir’de toplanan Türkiye iktisat Kongresi’ne katılan sanayicilerin istekleri nelerdir?
-Ticaret ve sanayi odalarının yeniden örgütlendirilmesi ve yaygınlaştırılması. -Sınaî makine ve teçhizat ithalatından gümrük alınmaması. -Teşvik-i Sanayi Kanunu’nun sınaî gelişmeye yardımcı olacak şekilde yeniden düzenlemesi. -Türk sanayi şirketlerinde sermayenin en az yüzde 75’inin Türklerin elinde olması.
Milli ekonomi ilkesi ilk hangi kongrede belirginleşmiştir?
1923 İzmir İktisat Kongresi Atatürk tarafından düzenlenip, ilk Kongre olma özelliğini taşırken; bu defa bu ikinci Kongre halk kuruluşları tarafından, tamamen halkın, İnönü’nün ekonomi politikalarına karşı demokratik bir kalkışma niteliği taşıması daha da büyük bir önem arz etmektedir.